Konu #Şiddet #CinselTaciz #Cinselİstismar #Tecavüz #MeTooYoga #MeToo #TimesUp #CinselSiddet ve #CinselSaldırı
Yanınızdaki matın üstünde duran kişiden sizin matınıza doğru rahatsız edici bakışlar, vücudunuzu süzmeler, laf atmalar, hocanızın (kadın ya da erkek farketmez) sizden izin almadan size dokunuşu, derste hocanın yada diğer öğrencilerin sözlü olarak yaptığı rahatsız edici cinsel içerikli söylemler… Tüm bunlar tanıdık geliyor mu? Hiç böyle şeyler yaşadınız mı ya da etrafınızdakilerden duydunuz mu?
Uzun zamandır bu konuda yazmayı düşünüyordum. Cinsel şiddet elbette hayatın her alanında maalesef karşımıza çıkıyor ama #yoga konusunda da, #YogaCamiası nda da, son zamanlarda oldukça sık rastladığımız cinsel taciz konulu haberler var. Bu haberler, dünyanın en ünlü, en eski, en çok eğitmen yetiştirmiş olan yoga hocalarıyla ilgiliydi. Örnek vermek gerekirse Ashtanga Yoga ekolünü oluştutan Pattabhi Jois, Anusara Yoga ekolünü oluşturan John Friend, Bikram Yoga (Hot Yoga) ekolünün temsilcisi Bikram Choudhury ve daha başka yoga hocalarının isimleri bu skandallara karıştı. Kimi zaman hocalarımız tarafından cinsel tacize, cinsel istismara ya da cinsel saldırıya uğruyoruz; kimi zaman bir yoga hocası olarak kendi öğrencileirmiz tarından; kimi zaman ise öğrenci olarak katıldığımız bir derste/stüdyoda yine öğrenci olarak bulunun biri tarafından. Hepsinin ortak özelliği, konumuz yoga camiası olduğuna göre, yoga yapmanın bahane olarak kullanıldığı, fiziksel ya da sözel olarak uygulanan bir cinsel şiddet..
Cinsel Taciz Nedir?
Sözle, gözle, vücut diliyle, posta veya elektronik haberleşme araçlarıyla gerçekleştirilen, cinsel olarak rahatsız eden davranışların tamamı cinsel tacizdir. Laf atmak, istenmediği halde cinsel içerikli konuşmalar yapmak, öpücük atmak, cinselliği çağrıştıracak eşyalar göndermek vb davranışlar, cinsel tacizdir.
Cinsel Saldırı Nedir?
Rızası olmaksızın elleme, dokunma, sarılma gibi vücut dokunulmazlığını ihlal eden davranışların tamamı cinsel saldırıdır.
Tecavüz (Nitelikli Cinsel Saldırı) Nedir?
Kadının rızası ve isteği dışında, vücuduna herhangi bir cisim veya organ aracılığıyla vajinal, oral, anal yoldan gerçekleşen her türlü saldırı tecavüzdür. Aynı anda kadın hakarete uğrayabilir, aşağılanabilir darp edilebilir, korkutulabilir ve/veya tehdit edilebilir. Kadınlar uyuşturucu, ilaç gibi maddelerle uyutularak, bayıltılarak; bilinç durumunun açık, rıza göstermelerinin mümkün olmadığı zamanlarda da tecavüze maruz kalabilmektedirler. Tecavüzün her biçimi kadının bedensel bütünlüğünü ihlal eden travmatik bir saldırıdır.
Cinzel şiddete maruz kalan kişiler neden susar / tepki vermez / yetkililere şikayette bulunmaz ya da geç tepki verir?
Hep soruluyor, madem böyle kötü bir duruma maruz kaldınız, o zaman niye kimseye anlatmadınız? niye yıllarca sustunuz? Bu sorular kesinlikle, bilerek ya da bilmeyerek cinsel şiddeti normalleştiriyor ve meşrulastırıyor. Yani sanki gerçekten çok ciddi bir konu olsaydı, madur kişi hemen o anda tepki verirdi, bunca zaman beklediyse bu işin içinde bir bit yeniği vardır gibi fikirler çağrıştırıyor ve mağdurun karalanmasına yol açıyor. Sahi neden susuyor bu madurlar / kurbanlar?
Araştırmalara göre yaşadığınız olayı yetkililere ve hatta ailenize ve arkadaşlarınıza bile anlatmamanızın çeşitli sebepleri olabilir.
- Mağdurlar yaşanan durumla ilgili kendilerini suçlayabilirler, Özellikte toplumun “o da öyle giyinmeseymiş”, “bağırsaymış”, “o saatte orda ne işi varmış?” gibi söylemleri de madurun kendini suçlu hissetmesine neden olabiliyor.
- Donakalma, bellek kayıpları gibi nörobiyolojik tepkiler de sessiz kalmaya yol açabiliyor.
- Travmatik olayların ardından gelişen inkar da susmamızda bir etken “o aslında öyle yapmak istememiştir”, “aslında beni sever” gibi düşünceler inkar sürecinde aklımıza gelebilir.
- Bilinçsizlik yani yapılanın istismar ve suç olduğunu, haklarını, suçu nereye nasıl şikayet edeceğini bilmemek de bu konuda rol oynuyor.
- yaşadığı psikolojik zorluklar kendi değerlendirmesi uyarınca hafif ise, travma sonrası stres veya depresyon belirtisini düşük seviyede gösterdikleri için kişiler yaşadıklarını başkalarına bildirmeye değer görmeyebiliyorlar.
- Cinsel şiddeti uygulayan kişinin öç almasından korkuyorlar,
- yargı ve sağlık çalışanlarının kendilerine inanmayacağını ya da şikayetinin işe yaramayacağını düşünerek konuşmaktan vazgeçebiliyorlar, özellikle sosyal ve hukuki sistemlerin yetersizliği de bu konuda etken.
- Dışlanma ve itibar kaybetme kaygısı, damgalanıp iftiraya uğrayacağını, bu yüzden aile ve arkadaş çevresinden destek göremeyeceğini düşünüyorlar.
Bu gibi sebepler, cinsel şiddet / taciz / istismar / saldırı madurlarının susmasına, yaşadığı olayı hemen anlatamamasına, o kişiye anında (ya da hiçbir zaman) tepki verememesine ya da olayın üstünden yıllar geçtikten sonra itirafta bulunmasına sebep olabiliyor.
Cinsel Tacize veya Cinsel Saldırıya Uğradığınızda Neler Yapabilirsiniz?
Yine Mor Çatı’dan alıntı yapacak olursak:
Cinsel taciz ve cinsel saldırı suçları şikâyete bağlı suçlardır. Olayı ve faili öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet edebilirsiniz. 6 ay içinde şikayetçi olmadığınız zaman şikâyet hakkınızı kaybedersiniz.
• Doğrudan olayın olduğu yerdeki karakola (karakol yoksa jandarmaya) veya savcılığa başvurarak şikayetçi olabilirsiniz.
• Cinsel taciz suçu, e-posta, posta ya da sms göndererek işlenmişse, gelen e-posta, posta ve mesajları (yani kanıt olabilecek her şeyi) yok etmeyin ve saklayın.
• Cinsel saldırı sokakta gerçekleşmişse, kamera kayıtları olması muhtemel yerlerden kamera kayıtlarını almaya çalışın. Bu kayıtları, savcılığa veya karakola/jandarma komutanlığına delil olarak sunun.
Yoga Cinsel Şiddet Mağdurlarına Yardımcı Olabilir Mi?
Peki konuya başka bir boyuttan bakarsak yoga, cinsel saldırıya uğramış kişilerin bu travmayı atlatmasında yardımcı bir araç olarak kullanılabilir mi? Bazı makaleler bunun olabileceğini gösteriyor. Yoga yampanın, kişilere …. Fakat böyle bir travmayı yaşamış olan kişilerle yoga yaparken, Travmaya duyarlı yoga derslerinde, her pozun bu kişilere uygun olmadığını da vurguluyorlar. Örneğin cinsel şiddet mağduru olan birisi, genellikle derslerin sonunda olan, kişinin gözleri kapalı bir şekilde yere sırt üstü yatmasıyla yapılan ceset pozu “shavasana pozu” olarak bilinen meditasyon haline geçtiğinde kendini çaresiz ya da tedirgin hissedebilir. Dolayısıyla yapılan çalışmalar gösteriyor ki, böyle kişilerle çalışılan yoga derslerinde, öğrenciye alternatif asanalar/pozlar önermek, kişinin her şeyin kendi kontrolü altında olduğu duygusunu yaşaması ve başka seçenekleri de olduğunu bilmesi açısından önem taşıyor. Yoganın psikoterapiye yardımcı olarak kullanıldığı, cinsel saldırıya uğramış kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda, yoganın kişilere öz sevgi (kendine yönelik şefkat), farkındalık (mindfulness), vücuttaki gerginliklerde azalma, uyku kalitesinde artış, stres yönetiminde iyileşme gibi katkılar sağladığını gösteriyor. Özellikle bu amaçla oluşrutulmuş yoga sınıflarında, bunun bir grup olarak yapılıyor olması, kendileri gibi diğer madurların da aynı ortamda bulunması, yapılan yoga çalaışmasının bu travmaya yönelik olarak yapılıyor olduğunu bilmek de önem taşıyor. Bu araştırmaya katılan kişilerin dediğine göre, böyle hassas bir amaçla oluşturulmuş bir gruptan çıkmak, bu çalışmanın ardından başka bir yoga stüdyosunda, kendilerinin durumunu göz önünde bulundurarak özenli bir şekilde yaklaşmayan, basşka bir topluluğun içinde düzenli olarak yogaya devam etmek onlara zor geliyor.
Susmayalım
Uzun zamandır yoga hocalarıyla ilgili ortaya çıkan skandallara sessiz kalmamak için bir çoğumuzun sertifika aldığı Amerika menşeili yoga derneği Yoga Alliance konuyla ilgili madurlara destek olan açıklamalar yayınladı. Bunlardan birisi de çocukluğunda cinsel istismara uğramış olan Yoga Alliance üyesi, yoga hocalarından Anneke Lucas’ın kurduğu Facebook grubu ile ilgili duyuruydu. Eğer yoga camiası içerisinde cinsel şiddete, cinsel tacize, cinsel saldırıya maruz kalıyorsanız, yalnız olmadığınızı bilmek, başkalarıyla paylaşmak ve çözüm aramak için bu gruba katılabilirsiniz.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...